Dudaklar çılgındır.
Aşk sokağında
Kalpler huzurludur.
Sevgilinin yanında
Aşıklar umutludur.
Mum ışığında
Aşk güzeldir.
🐞❤ 💕👠💋🐞🌹💧❤ 💕👠💋🐞 MuTLu oL & MuTLu KaL & MuTLu eT🐞❤ 💕👠💋🐞❤ 💕👠💋 👠❤🐞🐞❤ 👠❤💋🐞 ❤👠❤ 💋❤ 👠🐞❤👠❤ 💋❤ 👠🐞•💘🌹 💜❀🍂°º★°º★•~••#••💘~•★💘🐞❤ 👠🐞❤💋 🐞👠❤💋❤👠🐞Be HaPPY & STaY HaPPY & MaKe HaPPY 🐞❤👠❤💋 👠🐞❤💗¨★🍂💛🍁🌿 ↪★ ✿_🍃🔱🍃 •💘┊ ┊ ,•’“’•,•’“’•, ┊ 💟 💛 💙 🌸 ┊ 🌼┊ 🌸 ┊ "🌼 💙 💟 💜 ☁┊ 쇼 ┊ 🐰 ┊ ☁ 💖 💙 💛 ─╬ஜఋ╪► ┊ ’•, 💙 ,,•’ 💙 🔱🍃 💛 `’•,,•`’ ┊ ,•’“’•,•’“’•, ┊ ’•,` 💗 ,,•’ 💟 `’•,,•`’ ✿⊱•╮♡❤╭•⊰✿ 💕👠✽💕👠💋🐞✽💕👠💋🐞✽ 💕👠✿⊱•╮♡❤╭•⊰✿
Dudaklar çılgındır.
Aşk sokağında
Kalpler huzurludur.
Sevgilinin yanında
Aşıklar umutludur.
Mum ışığında
Aşk güzeldir.
Babalar en kutsal varlıklar olan Annelerin gölgesinde kalan gizli kahramanlardır…!
Evin en öksüzü babalardır, en yalnız, en kimsesizi, herkese kimse olurken. Evin direği olurken kendisi direksizdir, dayanacağı kimsesi pek yoktur. Çünkü o hep güçlü olmak zorundadır. O zayıf olamaz Çünkü o kahramandır, o güçsüz olamaz Çünkü o kahramandır, o ağlayamaz Çünkü o kahramandır, hep kahraman olmak, öyle kalmak zorundadır. Yoksa silebilir herkes onu. Küçümser, erkekten bile saymaz.
Batan gemiyi en son terk eden baba iken, uçan bir balonda, fazla ağırlıkların atılması aksi halde balonun düşme ihtimalinin olduğu anlarda, aileden ilk atılacak kişi babadır.
Hayatını ailesine adasa da, ne eşine ne de çocuklarına yaranabilir tam anlamıyla. Kimsesi kalmaz zaten memleketi belli olduğunda. Hani sormuşlar ya adama nerelisin diye. O da demiş henüz evlenmedim diye. Ne ilk ailesine,ne de yeni ailesine yaranamaz, arada kalır.
Aile içi yetmez gibi, hep annelik yüceltilir onun yanına ayıp olmasın diye babalık da eklenir. Anneler gününün bütün ihtişamına, şatafatına, her yerde vurgulanması ve insanları harekete geçirmesine rağmen, babalar günü unutulur, ya da babalar gününde hatırlanır ve öylesine geçiştirilir.
Evin dış kapı mandalı gibidir çoğu zaman. Evin en yalnızıdır.Bu yüzden en son babalar duymaz mı? Ya saklanır, ya yalan söylenir ya da paylaşma gereği duyulmaz. Bunda elbet hoşgörüsü az babanın da suçu ve katkısı vardır ama yine de ne yapsa yaranamaz, yakınlaşamaz. Belki çocuklarıyla yakınlaşmak ister ama malum ataerkil kurallar, toplum baskısı, utanç duygusu buna engel olur, ne sevdiğini gösterebilir ne de sevilmek istediğini…
Babanın aile de en sevdiği birey kadındır, eşidir. Eşinin ise en sevdiği çocuklarıdır, kendisi değil. En büyük aşk evliliklerinde bile, sevgilisi doğum yaptığında bir anda artık sevgilisi değil, anne olur, kendine biçtiği en büyük rolü olur sevgilisi.
Baba en çok anneyi sever, anne en çok yavrusunu sever, yavrusu ise en çok eşini sever, eşi ise en çok yavrusunu sever. Bu böyle devam eder durur, hayatın kanunu gereği.
Bir yeri acıyan çocuğun hiç babam dediğini duydunuz mu? Babası yanındayken bile anam demez mi?
İyi bir işi olması gerekir, zengin olması gerekir. Çocuklar bile birbirlerini heyecanlandırmak için, iki kişinin omuzlarında daha fazla ileri gitmek için, bakalım kimin babası daha zengindir, derler.
Anne ya da çocuklar işsiz olabilir, kimse bunu çok görmez onlara. Ama baba işsiz olamaz. Düşünün erkek çalışır kadın ev hanımı ise sorun yok ama tersi durumda erkekten bile sayılmaz. Evin geçimini karşılamak zorundadır, hem de şartlar ne olursa olsun. Dışarıda onca karşılaştığı kötülük ve güçlüklerle uğraşırken, eve gelip sığınmak, salmak isterken kendini, evde eşinin kaprislerini çekmek, çocukların sorunlarıyla uğraşmak zorunda kalır.
Belki ağlamak ister onların yanında, onlarla… Yapamaz…!
Evin şerefini, evin namusunu korumak zorundadır.
Yıllarca dışarıda deli gibi çalışırken, bebekken hiç büyümeyeceğini düşündüğü yavrularının değiştiğini bile fark edemez, birey olduklarını. Ona bağımlı iken onlar, bir anda bağımsızlıklarını ilan etmeye başlarlar, küçük bir hayal kırıklığıyla karşılar, yapacak bir şey yoktur.
Bizim gibi toplumlarda, erkek evladından çok kızına değer veren, her şeye rağmen onun için her şeyini feda eden babaların önünde sevgiyle eğiliyorum.
Sizler büyük insanlarsınız
Bunca zorluğuna rağmen Baba olabilmiş tüm özel ADAMlara ithaftır….!!!!
Dudaklarında bal olmak vardı; bugün
Sustu lal oldu gönlüm
Bir gelincik çiçeği gibi narin ve incesin
Hayalimde, düşümde gönlümdesin
Sımsıcak, NaR-ı aŞK
Yüreğim yare köşk
Her gün doğar içime
Bu gün başka
Bugün NaR-ı aŞK doğdu yeniden aşka
Çiçekler açsın rengarenk
Umutlar pırıl pırıl
Dereler şırıl şırıl
Hani bir bir tohumlarını diktiğin. O çeşit çeşit çiçekler. Birde çiçek soğanları her biri tomurcuklanmaya başladı. Rengarenk açacak. İki gün sonra işte o gün; var ya mutluluğun başladığı ilk gün. Evet yıllar geçse de o gün ilk gün olacak. Çiçeklerimiz güllerimiz o gün açacak. Kalbimiz mutluluktan uçacak.
Fatihin İstanbul’u fethettiği gün.
Aşk gözlerinde bir inci tanesi
Dudaklarında aşk alevi
Saçlarında sam yeli
Ellerimden tut uçur beni
Sarılıp öpeyim bir tanesi
Barış bir güle benzer ince ve nazik.
Güvercine benzer özgür ve havalı
Suya benzer berrak ve temiz.
Barış mutluluktur.
Kimseyi üzmez.